Aile bir araya gelir, annen seni küçüksün diye erkenden yatırırdı. Çocuğun aklı hep o konuşmalarda kalırdı. Onlar mutfağa toplaşıp dedikodu yaparlardı, sen ise uzak diyarlardaki bir odada, gözlerin açık, “ne uydursam da mutfağa gitsem” diye düşünürdün. Bir saat sonra kalkardın, gidip mutfağın kapısından gözlerin kısık kısık içeri bakardın. "Susadım ben" derdin. Teyzen “ay kıyamam” diye yanına gelip, seni mıncıklamaya başlardı. Çünkü çocuğun en güzel hali uykudan yeni uyandığı haliydi.
O bir avuç mutfakta bütün aile muhabbet ederdi, sen de oturup konuşulanları dinlerdin. Arada teyzen seni işaret edip "şşştt" derdi. Bir şey anlarsın diye korkardı. Sonra biraz süt içerdin, uykun gelirdi hemen. Gözlerin kapanmaya başlardı. Uyumak ne hoşuna giderdi o sıcacık mutfakta, bitmek bilmeyen konuşmalar arasında. Orada uykuya dalardın, annen seni kucağına alıp yatağına götürürdü.
O zamanlar güzeldi. Çocuk olmak güzeldi.
8 yorum:
sanki ne konuşuyolar dime nası merak ederdik :)
çocuk işte merak ediyor :) küçükken yanlarından ayrılmıyoruz, büyüyünce de odadan çıkmıyoruz
yok ben cıkıyorum :)) şaka lan şaka yüzlerini bile görmek istemiyorum :))
gerçekten susayınca çıkıyorum ben :)
çocukken ben de konuşulanları anlamak isterdim genel olarak...büyüyünce , küçük çocukların o çabasını daha iyi anlıyorum şimdi :D gerçi çok da büyümedim belki ondandır...
büyümemişmiş, eşşek kadar adam olduk be :)
ay okurken tatlı tatlı bastırdı o çocukluk uykusu, masum, huzurlu...
evet masum ve huzurlu :)
bir de bunun düğünlerde uyuma versiyonu var. çocuklar hiç aldırmıyor, o gürültü içinde mışıl mışıl uyuyolarlar
Yorum Gönder