7 Temmuz 2011

Alo?

Selam.. Şu anda evde yokum, lütfen bip sesinden sonra mesajınızı bırakın.

Tamam bu çok resmi oldu. Bunu insan ancak ilk sekreter notu bırakma tecrübesinde yaşıyor olmalı. Birkaç ay sonra daha samimi şeyler söyleyebiliriz.

Selaaammmm.. Muhtemel dışarda fink atıyorum kıh kıh (gülme efekti), mesajını bırak, ben sana dönerim öptümm.

Tarzı bir şey olabilir mesela. Bir de bunun güncel versiyonu var o da şu :

Selamm panpişimmmm, bip sesinden sonra mesajını bırak, seni çok seviyorummm öptümmmm..

Hayatımızı bitirdin be Hilal Cebeci! Sen yokken twitterda napıyorduk biz? Peheyy..

Neyse konuya döniyim.. Bu sekreterli telefon olayı kafamı kurcalıyor, en son bir filmde gördüm de gündemime geldi. 2011'de Avrupa'nın orta yerinde sekreterli telefon kullanan mı var yahu?(cidden?) Hayatım boyunca sadece halamlarda gördüm bu sekreteri, başka da bir yerde karşıma çıkmadı. Buna rağmen filmlerde hala karşımıza çıkıyor..

O klasik film sahneleri de şöyle oluyor genelde:

Adam çok üzgündür yaptıkları için, kadını arar, ama evde yoktur, not bırakır. Kadın da eve gelir, duşunu alır, bornozlu halde portakal suyunu içerken biri acaba not bıraktı mı ya bana der ve sekreteri açar ki en az üç tane not bırakılmıştır. Böyle anlarda çok önemlidir sekreter.. Böyle an dediğim film anlarında yani. 

Benim açımdan ise telefonla birine ulaşamazsam ulaşana kadar arar dururum eğer önemli bir durum varsa, ha yoksa çağrıma döner zaten karşıdaki taraf. Böyle düz bir zihniyet var bende.

Bu filmlerin ikinci tribi de şöyledir. Adam çok üzgündür yaptıkları için, kadını arar, ama kimse cevap vermez. Adam anlatmaya başlar düşüncelerini, kadın da telefonun yanına oturur ve adamı dinlemeye başlar. Genelde telefonu açmaz kadın, zaten açarsa geri döndüğünün habercisidir bu. Sanırım bu sahneler insanı özendiriyor. ben sekreterli telefonun kullanılmadığını düşünüyorum, alan da bunu yapabilmek için almıştır.. 

Mesela bende ev telefonu yok. Her bireyin cep telefonu olduğu için gerek yok. Şu yüzyılda çekilen filmlerde sekreterli telefonu görünce şaşırıyorum bu yüzden. Daha yurt dışına çıkmadım, Amerikaya gidiyim direk bakıcam o telefonları gerçekten kullanıyorlar mı diye. Baktım kullanıyorlar, gönül rahatlığıyla NBA maçımı izlemeye gidebilirim. O telefonlardan bir örnek koyayım, karizmaya bak.



Bu sekreterin cep telefonu versiyonu ise sesli mesaj. Her zaman o sesli mesaj tuşuna basıp yanlışlıkla girerim de kontörüm gider korkusuyla girmedim sesli mesaj bölümüne. Artık o tuş da kalmadı zaten. Yakında mesajlaşma olayı da bitecek, isterlerse ayda 1 trilyon mesaja 5 lira olsun, internetten bedava mesajlaşmak varken gerek kalmayacak. Günümüzde isteyen istediğine ulaşabiliyor, facebook twitter gibi siteler sayesinde insanlar nerede ne yapıyor öğreniliyor. Eh be Hollywood, olacak iş mi şimdi bu senin yaptığın!


(o kadar çok sekreter dedim ki zihnimize tercüman olayım dedim, kötü mü ettim?..)

1 yorum:

Vladimir dedi ki...

Ben bu yazıya yorum bırakmaya çalışmıştım sonra kaybolmuş. Demek iyi çalışmamışım. Ben de tele sekretere mesaj bırakmasını sevmeyenlerdenim ama evde ev telefonuna cvp vermemek gibi bir huyum olduğu için eve telesekreter aldım böyle bir gcık alet sinir sinri konuşöalar, çok haklısın.