17 Temmuz 2011

Fikir Taneciklerim #3

- İmla kurallarına uyanları bir başka severim, özellikle de/da ekini yazarken özen gösteren insanları. Yazılarımda farketmişsinizdir, noktalama işaretlerine ve kelimeleri doğru yazmaya özen gösteririm. TDK yanı başımdadır her zaman. Günlük hayatta konuşurken bunu beklemek belki saçma gelebilir ama yanlış yazımlar ya da tonlamalar yanlış anlaşılmaya yol açabilir. Bunların en kötüsü ise sevgilinin buna uymamasıdır. Çünkü size şöyle der : "Bende seni seviyorum." Bende? Peki..

- Taktığım ve direkt aklıma gelen iki kullanım var. İlki ÖSS sınavı, yani açılımı öğrenci seçme sınavı sınavı. Kısaltmanın içinde sınav var zaten, bir daha söylemeye gerek var mı? Bunu spikerler bile söylüyor. İkinci ise "Çok başım ağrıyor." başın çok ağrıyor olmasın? Kaç tane başın var senin?

Ben de hatalar yapıyorumdur konuşurken ya da yazarken, ama en azından düzeltmeye çalışıyorum.


- Beğen ya da yorum yap, benim için önemli olan bu. Peki önemli olan beğenilmek midir? Yaptığımız bir yorumu 5 kişi beğeniyor, diğerleri beğenmiyor mu? Bu beğenilmek insanı gereksiz bir tavra sokuyor bence, tavrın sürmesini sağlıyor. Halbuki farklı düşünceler sayesinde insan daha çok düşünmeye başlıyor.

Aynı çizgiden gitmek istikrar ve bağnazlık göstergesidir.

Bizim algılarımıza göre eleştiri olumsuzdur. Zaten kimsenin de eleştirilmeye tahammülü yok bu yüzden. Ben burada eleştirmek ve eleştirilmek için yazıyorum.

- Ünlü tiviti : < boğazda çay nargile keyfi < konser mükemmeldi herkese teşekkürler < günaydın herkese güzel bir gün diliyorum < ne gündü ama! < akşam cnntürkteyim < yeni yazım hakkında ne düşünüyorsunuz? < @hilalcebeciii her zaman sen çok güzelsin panpişim rt lütfen < düsseldorftan sevgiler < kankam @peynirkokusu ile sushi yiyorum < çok uykum var şimdi yatıyorum, yarın önümde yoğun bir gün var :) <

-Yazmak, insanı daha fazla okumaya ve araştırmaya iter.

Hiç yorum yok: