5 Kasım 2013

Keşke


Kinyas ve Kayra. Sanki ikisi de var içimde. Ölü bir beyin daha baskın. Aslında o gün okumayı bırakmalıydım. Kitabı kapatıp yatağımda uzanmaya devam etmeliydim. Gözlerim dinlenmede, aklım ise çitin üzerinden atlarken koyunlara selam vererek uykuya çekilmeliydim. Mum ışığı odamı aydınlatmalı, kanlarından alkol akan insanlar haykırmalıydı dışarıda. Ouagadougou’da oturan akrabalarıma, Ankara’da hayatıma dahil olan arkadaşlarıma hal hatır sormalıydım. Hiçbirini yapamadım. Yapmadım. Aslında o gün yazmayı bırakmalıydım. Çünkü yazacak bir şey kalmamıştı geriye, okunacak bir şey kalmadığı gibi. Hatta yaşamayı bırakmalıydım. İçim acırken. Kalbimin atışının yavaşladığı gecede, tiz bir sesle ekranda beliren sıfırın yanında dümdüz giden, istikrarını hiç bozmayan bir çizgi gibi yığılmalıydım olduğum yerde. Ama olmadı. Devam ettim nefes almaya. Devam ediyorum. Belki daha iyisini yapabilirim diye.

1 yorum:

Mjora dedi ki...

"şimdilik, ölümüne kadar hayattasın..." Ağır Roman...