4 Ocak 2014

Hiç Anlatma, Tadımız Kaçmasın.. Bozuşmayalım..

Çoğu blog'u okuyamama sebebim, beni bu yazı işinden soğutan şey ne biliyor musunuz? Anlatım bozukluğu.. ÇAT!!! Pencere kapandı. Yazının bittiği an. Ulan senin ne haddine bunu eleştirmek? Hayır, ben hem bir yazar hem de bir okurum. Eğer ki okuduğum yazı birden fazla anlatım bozukluğu içeriyorsa kendimi onu anlamak için zorlayamam. ÇAT!!! Pencere kapanmadıysa bile, artık kesinlikle kapandı.

Böyle bir sıkıntı var, evet, ne yazık ki çoğu blogger yazdığı şeyi okumadan paylaşıyor. Kıskanıyorum onları. Muhtemelen eve gelince o adam çıkarıp kazağını odanın ortasına atıyordur. Bilgisayarının masaüstü klasörlerle kaplıdır, telefonundaki mail kutusu 1724 sayısıyla kıpkırmızı parlıyordur. Eminim. Asıl kıskandığım nokta ise bu kişilerin okunuyor olması. Ben de okunmuyor değilim, ama bazı yazılar karşısında kendimi yerden yere vuruyorum.

#Eğer ki eğitiminde Türkçe dersine gereken önemi vermediysen, anlatım bozukluğunu anlaman mümkün değil zaten#

Aslında bu yazı oldukça riskli. Çünkü kendimi ister istemez ateşe atmış oluyorum. Otorite yaratmak isterken, eleştiri odağı olabilirim. Bugünden sonra yazdıklarım, şu an yazıyor olduğum, hatta yazmış olduğum yazılar incelenip "aha sen de böyle bir anlatım bozukluğu yapmışsın!" diyebilir biri çıkıp. Ahh keşke dese de "okuyor, dikkat ediyor adam" derim ben de. Yok, kendimi kandırıyorum. Öyle bir insan çıksın, çocuğumu keserim ben. Live Blog açarım, izletirim.

Bazı yapılan yanlışlara (kahrolsun bağzı şeyler) fazlasıyla uyuz oluyorum:

Geri İade

Allahım sana geliyorum!! Şöyle kalınca bir sözlük olsa da "aç bak ulan, aç lan şunu, iade ne demekmiş bi bak!" diyerekten sözlüğü kafasına vurmak istiyorum. İade ediyor, yani bir şeyi geri veriyor, utanmadan bir de başına "geri" ekliyor. Anladım ki senin veriş tarzın farklı. Geri geri veriyorsun. Tamam

-De, -Da eki

Esra Erol'a katılsam (iki gündür izliyorum da bilinçaltımı işgal etmiş kadın) aradığınız kişideki özellikleri sayar mısınız, diye sorsa Esra Erol. İlk diyeceğim özellik -de, -da ekini doğru yazsın, doğru kullansın olurdu. Yani bunun farkına var, 1-0 önde başlarsın benim için müsabakaya. Neyse şaka bir yana, bunu kafadan eleme malzemesi olarak görüyorum ben. Çok rahatsız ediyor beni. Dahi-dâhi okunuşu olsun, bu olsun, nasıl kafayı yiyorum anlatamam. Yanlış kullanıyorsa hayat enerjim çekiliyor. Anime karakterleri gibi, ÇAT!! Kafamı yere vurmak istiyorum.

Yarın, Hayır

Anlatım bozukluğu değil, ama o kelimelerin a'sını uzatıyor hani. Yaaaaaaaarın, diyor. Haaaaaaaaayır, diyor. O açılan ve açık kalmakta ısrar eden ağzına odunla vurmak istiyorum.

Yazı sadist bir noktaya doğru gidiyor bi durup baktım da şimdi. Az kalsın önüme geleni dövecekmişim. Neyse son bir örnek daha yazmak istiyorum:

Çok

Çok başım ağrıyor. Kaç tane başın var, bilmiyorum. Benim bir tane var mesela. Ha eğer ki başının ağrıdığını ve yerinde duramadığını belirtmek istiyorsan: Başım çok ağrıyor, diyebilirsin. Biri "çok karnım ağrıyor", "çok k.çım ağrıyor" falan diyince, bana yine bişeler oluyor.
Kan kustum yazıda. Daha çok örnek var, ama bunlar beni en çok yıkanlardı. Zaten daha da uzatırsam TDK'ya dönmüş olurum. Rahatça uyuyabilirim artık.

2 yorum:

Tuba Fıdıllıoğlu dedi ki...

Ben de aktif bir Facebook kullanıcısı olarak, ''beyendim, herkez, ayilemle piknik, yiyenlerimle kahve keyfi''cilerden çok bunalıyorum. Arkadaşlarım arasında bunlardan yok çok şükür de üye olduğum sayfaların paylaşımlarında bunlara rastladığım an üyeliğimi iptal ediyorum. Hele o bağlaç olan de'yi birleşik yazıp, bir de utanmadan d'yi sertleştirip t yapanlar yok mu... Sabır sınavı adeta.

Uyumayan Ses dedi ki...

Mesela "çokta umrumda yaa" yazıyor. o an alt+f4 kesmiyor. Belki de bilgisayara format atıp bu pislikten kurtulmak lazım.