15 Eylül 2013

532

Üç kişi bir salonda oturuyorduk. Hani şu sıkıcı durumları bilirsiniz. Bir arkadaşın vardır, seni evine davet eder. Diğer bir arkadaşı da misafir listesine eklenir. Ortada herkes için sadece bir ortak arkadaş vardır. O ortak arkadaş iki kişi arasındaki muhabbet akışını sağlar, o olmadığı zaman muhabbet sona erer. Anlatmak istediğim böyle sıkıcı bir durum işte. Üç kişiydik. Arkadaşımın salonunda oturuyorduk ve arkadaşımın telefonu çalıyordu. Arayanı göremedim ama arkadaşımın göz bebeklerinin büyüdüğünü görebiliyordum. Formula 1 sürücüsü kıvamında, saniyelerle yarışan bir edayla telefonuna sarıldı. Kanepedeki titreşimi eline aktardı. Sevgili titreşimiydi bu. Telefondan sevgili akıyordu. Olabildiğince hızlı adımlarla “ben geliyorum hemen” telkinini bize dayayıp kendisini odasına gömdü. Kapının kapanması ve kilitlenmesi aynı zaman diliminde gerçekleşecek olacak ki belli bir süre sonra iki bilinmezli denklem(ben ve arkadaşı) çözümlenemediğinde, kapının kolunu çevirirken “kilitlemiş p.ç” cümlesi beynimden dudaklarıma doğru aktı. "Efendim?" diye sordu. “Yok bişe, tuvalete gidecektim” diye bir yalan uydurdum. 3 senedir evine geldiğim adamın tuvaletini bulamamıştım, evet. Aynı şekilde daha iyi bir yalan da bulamamıştım. Tuvalette uzun süre kalmak isterdim, fakat arkadaşı s.çıyor olmamdan tiksinebilir diye çiş süresi aralığında tuvalet maceramı bitirdim. Sifonu çektim, lavaboda oyalandım. Salona geri döndüğümde her şey olduğu gibi yerinde duruyordu. Arkadaşı, üç şişe bira, bir kül tablası ve yanmakta olan bir sigara. Kanım çekiliyor gibiydi. Arkadaşım içeride yıllarca kalabilecek gibiydi.

Salona geri geldiğinde, yaklaşık diyemem çünkü dakikaları sayıyordum, 36 dakika geçmişti. Arkadaşımın bağlı olduğu operatör sahibi ellerini ovuşturuyor olmalıydı. Arkadaşımın kulakları ise olanlardan hiç memnun değildi. Sağlı sollu kırmızı iki kulak temiz havayı içine çekmek istiyor gibiydi. Her şey düzene girdi sandığımda arkadaşım henüz yerine oturmuştu. Telefon tekrardan titredi. Bu sefer önceki pit stop’a oranla saniyenin yüzde biri, hadi abartmayalım, ikisi oranında daha hızlıydı. Telefonu alıp odasına gittiğinde, tatile giderken arkada 5 günlük mamasıyla bırakılan bir kedi kadar üzüldüm. Miaavvv, dedim ama dönüp de bakmadı(şerefsiz) O telefonunu alıp gittikçe benim de içimden bişeler yitiyordu. Arkadaşı ile olan kopukluğum, salonda yaşadığım boşluğum, biramın bitmesi ve sigara dumanının boğazımı yakması, her şey beni bu evden göndermek istiyor gibiydi.

Kapı çaldığında belki de eve geldiğimden beri ilk defa sevindim. Ben bakarım, dedim. Kapıyı açtım. Önümde esmer, benim boylarımda, mini şortlu, ama üzerine hırka giymiş bi kız vardı, kulağında da telefon. Buyrun, dedim. O bişe demedi, direkt içeri girdi, arkadaşımın odasına doğru gitti. Kilitli kapıya tosladı. Bikaç saniye sonra kilit açıldı. Hayatımda ben böyle müthiş bir sürpriz görmemiştim(!) Arkadaşımın sevgilisi onla telefonda konuşurken evine gelip sürpriz yapmıştı. Bütün olan buydu ve çok romantikti(!) Bunu sabaha kadar dört, belki de az gelebilir çünkü şehvet doruklardaydı, beş posta ile kutlamak istiyorlardı. Kız, arkadaşımın dudaklarına yapışıp kapıyı ayağıyla kapattığında (sinematografik) artık evde bir geleceğimin olmadığının farkına varmıştım. Arkadaşı ise bunu hiç umursamıyordu. Ne benimle konuşuyor ne de olan olaylar hakkında bir tepki veriyordu. Belki de o yoktu. Ha sakın hikayenin sonunda “aslında o yoktu!” diyeceğimi sanmayın. Bizzat vardı işte ve karşımda oturuyordu.


Buradan kurtulmak zorundaydım. Arkadaşımın odasında olanların ses seviyesi yükseldikçe kaçma isteğim azıyordu. Biramı kafama diktim. Telefonum çaldı. Fırsatı yakalamıştım. Ekrana baktığımda hevesim kursağımda kaldı; ama çaktırmadım. Arayan numara 532‘ydi, Turkcell’di. Açar açmaz “efendim canım?” dedim. “Hıhı, evet, tabi ki de geliyorum haha bye” dedim ve yarışa içerdekilerden daha hızlı döndüm. Kapıyı çektim ve gittim. O günden beri telefonu çaldığında telefonunu alıp giden insanlardan nefret ederim

2 yorum:

ebruhu. dedi ki...

Aslında güzel bir sürpriz :(😔

Uyumayan Ses dedi ki...

aslında çok romantik komedi tadında