17 Nisan 2013

Kenya Suyu

Döndü, ters ters bana baktı. Gözlerinin içinden “hayırdır bilader?” yazısı okunuyordu. Gözlerimi normalinden bir saniye daha fazla kırpıp (halk arasında “evet” anlamı taşır) gülümsedim. Önüme döndüm. Bir Bulutsuzluk Özlemi şarkısı gibi “Denizimden kaaaç!” diye bağırmak isterdim adama; ama bağıramadım. Kamil Koç'un televizyon kanalı olarak belirleyip sistemine yüklediği Fox Tv'yi izlemeye devam ettim. Ortam durulunca yanımdaki adam da Ahmet Hakan'ını okumaya devam etti. Boylu boyunca uzanan boğaz manzarasına, Kız Kulesi'ne, yalılara, martılara tenezzül edip bir bakış bile atmıyordu. Bir İstanbul Beyefendisi miydi acaba? Dönüp gözlerimin içine baksa “havan kime koççum” yazısını net okuyabilirdi. Köşe yazısını bitirip diğer sayfaya geçerken gözleri masmavi denizle buluştu. O an ben de kendimi boğazın serin sularına atmıştım. O koşarken elini kavrayıp birlikte atlamıştık denize. Ben nefesimi ondan daha fazla tutabiliyorum ki herhalde, adam çoktan denizden çıkmış ve bana “s.kecem belanı ha! Ne denizmiş arkadaş! Neyine hayran kalıyorsun ” der gibi bakıyordu. Belki de diyordu. Kulağımda kulaklık olduğu için o anda “eviniz sizin üstünüze mi? Çocuk probleminiz var mı?” gibi sorularla adamın ağzından çıkanın aynı senkronda olmadığını fark ettim. Kulaklığı çıkarıp “pardon” dedim (genelde Avrupa görmüş insanların sık sık kullandığı ama nasıl olmuş da “paaardooon” şeklini almış bilmediğim bi tür kibarlık içeren özür dileme kelimesi). Nihayet köprüyü geçmiştik. Güzelim boğaz bir çırpıda bitmişti. Yalılar boş, martılar öksüz kalmıştı. Programdaki kadın, taliplisine geldiği için teşekkür ediyordu.

Denizin hiçbir değeri yok muydu o adam için, bilmiyorum, eve geldiğimde saat 12'ye geliyordu. Yorgunluk, açlık ve susuzluk beni yıpratmıştı. Gelir gelmez mutfağa geçtim. Ev içerisinde herkesin bir görevi vardır, bilirsiniz. Bunlar yazılı olmasa da herkes tarafından bilinir. Mesela evi havalandırmak annenin, televizyon kumandasının pillerinin çalışıp çalışmadığını kontrol etmek babanın, çok klasik olarak ekmek almak da çocuğun (ki genelde eve gelmeden önce anne tarafından uyarılıp senkronize bir şekilde bu iş yürütülür) görevi olarak kabul edilir. Benim ekstra olarak bir de evin kombisi bozulduğunda teknik servisi arama, su bitince sucuyu arama, canlar lahmacun isteyince lahmacuncuyu arama gibi bir görevim daha vardı. Mutfakta pompası yan yatmış damacana ile karşılaştığımda boğazımdan “guğğrp” diye bir ses geldi. İçeride yutkunmaya yetecek tükürük bile yoktu. Evde olmadığım bir haftalık süreçte su bitmiş, tazelenmesi için benim gelmem beklenmişti. Odama geçtim. Gelirken Kenya'da bavula attığım su şişesi gözüme ilişti. Çöldeki bir vaha gibiydi. Kenya olduğunu niye mi belirttim?

Anne o ne içiyor, diye sordu komşunun kızı. Annesi “su içiyor kızım işte” dedi. Farklı ama o, dedi çocuk. Yanıma geldi. O ne, diye sordu. Su, dedim. İnanmamıştı. Suya bir anlam yüklemezsem bugün aileye uyku yoktu sanırım. Kenya suyu, dedim. Gözleri parladı. Ben Kenya diyince kafasında nasıl bişe oluşmuştu çok merak ettim. Sonuçta ben gidip gelmiştim. Okyanusu, develeri, zencileri her şeyi görmüştüm. (Kenya bu kadar evet) Elimde tuttuğum su, öyle bir köşede kalmış su şişesinden öte bişe değildi. Çantamdan ikinci su şişesini çıkarttım. Al bu da senin olsun, dedim. Kenya suyuuu, dedi. Kapağını yanlışlıkla açıp yere döksem yerdeki suyu havluyla toplayıp şişenin içine geri sıkacakmış gibi bir havası vardı. Ben ona şişeyi verirken küçük kardeşi de yan odadan bize bakıyordu.

2 hafta sonra komşunun çocuğunu sokakta şişeyle gördüm. İçi hala yarısına kadar doluydu. Etrafında toplanan çocuklar gıpta ederek şişeyi inceliyordu. Sınıfta sükse yapmış, bir Afrika fatihi olmuştu herhalde. Kardeşi ise, kendisine Kenya Suyu getirmediğim için bana biraz dargındı. Duyduğuma göre ablası uyurken suyu içmiş, içine damacanadan Türkiye Suyu koymuştu. Bunu yaparken de annesine yakalanmıştı. Ne suymuş arkadaş, dedim. Neyine bu kadar hayran kalıyorsunuz.

2 yorum:

yufkayureklikelgobekli dedi ki...

Bir dahaki gittiğinde bol bol getir o sulardan :) Çok eğlendim okurken!

Uyumayan Ses dedi ki...

Kenya taşı, kenya kumu falan ne bulursam getircem :) teşekkürler