31 Ocak 2013

Oranjepoeder

Senin yaşın kaç delikanlı, diye sorarak yüzüme baktı. Şişe dibi gözlüklerinden eciş bücüş gözlerini zar zor görüyordum. Yirmi üç, dedim. "Daha çok gençsin" muhabbetinin eşiğinde olduğumun farkındaydım. Ağzı yarım açıldı, göbeğini sakladığı elleriyle bi "heey heey de heey" hareketi yaptı uzaklara bakarak. Zira cam kenarında oturuyordu. Önünde uçsuz bucaksız bulut kaplı bir görüntü vardı. Ortam onun lehineydi. Göbek ortada, gözler ırak, eller havadaydı. Akabinde beklenen oldu. Daha çok gençsin, dedi. Yüzünde memnuniyetsiz bir ifade vardı. Sanki onu yaşlandıran bendim. Tam 35 senemi verdim ben buraya, dedi. "Buraya" derken sığamadığı koltuğu kastetmiyordu herhalde. Ne gençler var, ne kulüpler, neler var burada, diye iç geçirdi. Olayın Amsterdam'a bağlanmış olmasından memnundum. Hiç gezdin mi çıkabildin mi diye sordu. Hayır, dedim. Çık bi gez gör bak, benim gençliğim burada geçti, ahh ahh diye yine iç geçirdi. Benle konuştukça kahroluyordu. Teyze, altın gününe gidip pasta börek açan, faturalarını torunlarına ödettiren, ekmek almaya gidince bakkalın "oo teyzecim nasılsın ver elini öpem" diyebileceği, sokağın ana teyzesi kıvamında bi görüntüsü vardı. Acaba altın gününde Emma'nın koltuğuna döktüğü Merlot şarabı ya da torunu Lars'ı Gouda peyniri alması için bakkala yolladığında bütün parasıyı gidip likörlü çikolataya verip kafayı bulmasına mı kızmıştı diye düşündüm. Böylesine güzel, sessiz sedasız, sarışın bir ülkenin toprakları teyzemi nasıl bitirmişti? Belki de bir haftadır Türkiyemin bozkır topraklarında dolanırken yiyemediği Magic Mushroomlar teyzemin başını ağrıtmıştı. Sinir stres yapıp beni kurban seçmişti ve tsunami dalgaları gibi içinde bulunduğu depresyon haline beni de sürüklüyordu. Fırsatım olursa gezicem, dedim teyzeye. Bir yandan bana "gez" telkini verirken, bunun "gez de gör ebeninkini" vurgusunda olduğunu seziyordum. "Heey heey de heey" elini indirdi, parmağıyla göstererek "oranjepoeder" alayım, dedi. 35 sene, portakal suyunu ne hale getirmişti.

1 yorum:

MERVE dedi ki...

:) yıllar sadece kelimeleri değiştirse keşke..