17 Ağustos 2014

İster misin?

Kırmızı ışığın gözüne nüfus etmesinden mi yoksa içine çektiği 5 gramlık marijuana'nın etkisinden mi, bilmiyorum, başını hafifçe yana yatırıp gözlerimin içine baktığında onunkilerin alev gibi yandığını gördüm. Diliyle alt dudağını ıslattı ve yavaş yavaş gözlerini kırptı. Kalp ritminin hızlandığını, kaslarının gevşediğini hissediyordum. Süren muhabbetimizin anında kesildiğini ve tuhaf sessizliğin birbirimizi rahatsız ettiğini bir tek ben mi seziyordum? Yoksa bundan keyif mi alıyordu? Kutunun üstünde "Isolater" yazıyordu. Diğerinin üstünde ise sadece "C" harfini okuyabildim. Kelimenin devamı siyah gazlı kalemle karalanmıştı. Kutuları incelememin üstünden tam 49 saniye geçmişti ki iç çekti ve kendini kanepeye bıraktı. Orgazm yaşıyordu karşımda, bunu görebiliyordum. Farklı güzelliğini de görebiliyordum. Saçları hafif koyu mavi, gözleri yeşildi; üstüne giydikleri komple siyah, çıplak ayakları sehpanın üstündeydi. Dudağının sol kenarında bir halka, söylediğine göre de aynı halkadan başka bir yerinde de vardı. Hiç dövmesi yoktu, ama döveni var gibiydi. Gözündeki morluğun henüz geçtiği anlaşılıyordu. Bilekleri temizdi. Sol dizi dikişle doluydu. Peki ben bu eve nasıl düşmüştüm? Evet, kelimenin tam anlamıyla düşmüştüm. Zira üstünde bulunduğum pis koltuğun kenarında çekinerek oturacak kadar temizdim. Hikayemi size anlatmaya yeltendiğimde kapı çaldı, kapıyı ben açtım. Karşımda tipik bir Alman kızı vardı. Elinde poşet ve kutular, bir kitap, bir de boru şişe duruyordu. Aralarında Almanca konuştular, gülüştüler ve öpüştüler. Dönüp bana Türkçe "ister misin?" diye sordu. İster misin? "Neyi?" diyecek kadar saftım. Elindeki onca şeyi mi istiyordum? Yoksa şu lanetin tadına mı bakmak istiyordum? Kafamdaki "ister misin"i her yöne çekebilirdim. Hayır ama teşekkür ederim, dedim. Neye teşekkür ettiğimi bilmiyordum. "Sen bilirsin" der gibi bir ifadeyle omuz silkti. Elindekileri bırakıp kapıdan çıktı ve gitti.

Bong'u ikinci kez içine çekti. Yanımdaydı ama sadece bedenen. Daha fazla dumana dayanamadım, ayağa kalkıp tuvalete gittim. Yüzümü yıkadım ve aynaya baktım. Ayna o kadar pisti ki kendimi göremiyordum. Film etkisi işte, arkamda bir kafa belirir gibi oldu. Korkuyla kafamı çevirdim. Karşımda küçük bir kız vardı. Aklımın çıktığını hissettim. Uykuda olduğunuzu bildiğiniz halde, rüyanın gerçek olma ihtimalinden hiç korktunuz mu? O korkuyu hissediyordum. Paralel evrende aslında şu anda evde olmam gerekirdi. Evde oturup içki içiyor, film izliyor olmalıydım. Küçük kızın elinde şırınga vardı. Beni daha da korkutan soruyu sordu: İster misin? Cevap vermemi beklemedi ve şırıngayı elime tutuşturdu.
Tek gözümü açıyorum. Sonra diğerini açıyorum. İkisi de yanıyor ve batıyor. Üstüme kar yağıyor. Ellerim iki yanda, bacaklarım birleşik. Tek hissettiğim şey su ihtiyacım. Ağzım kuruyor ve ses çıkaramıyorum. Nefesim soğuk havaya temas ediyor, yükselişini izliyorum. Yanımdan çıkarttığı sesten ne olduğunu anlayamadığım küçük havyanlar geçiyor. Hiçbiri benimle ilgilenmiyor. Bir başıma uzanıyorum. Vücudum uyuşmuş durumda, dudaklarım ise çatlamış. Şırıngayı hatırlıyorum. Küçük kızı. Almanların öpüştükleri anı. Son otobüsü kaçırdığımda çöp kutusuna attığım tekmenin ayağımın ve peşi sıra vücudumun her yerine dağıttığı acıyı. Daha sonra gülümseyişimi. Küçük kızın bana olan soğuk bakışlarını. İzole edici kokuyu. Tek taraflı aşkı. Umursanmayışımı. Gücümün yitişini birer birer hatırlıyorum. Lakin saatin ve bunu anlatmanın çok geç olduğunun da farkındayım. Beynimde tek bir soru var. Tüm gün bana sorulan soru. Bir eksiklik hissediyorum soruda. Kar yağmaya devam ediyor. Gece tüm huzuruyla sürüyor. Gözlerimi kapatıyorum. Yavaşça ağzımı açıyorum ve güçlükle bu sefer ve son kez ben soruyorum: Yaşamak.. Yaşamak ister misin?

3 yorum:

Büşra Bayram dedi ki...

selam!

takip etmek istedim blogunuzu fakat takip edebileceğim yer bulamadım :( yardım pls

Uyumayan Ses dedi ki...

Evet çünkü öyle bir yer yok. Gadget'ı kaldıralı uzun zaman oldu. Takipçilerimin beni gerçekten takip ettiğini düşünmüyorum. Seni tenzih ederim, yanlış anlama. İstersen blogu tarayıcının yer imlerine ekleyebilirsin, zaten biliyorsundur. Aklına geldiğinde bakarsın ;)

Mjora dedi ki...

meraba
blogunuzu nedense takip etmek istedim bir an ama bilemedim nerden takip ediliyor sanırım daha önce takip ettiğimden sorun olmamış gibiydi..